Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, “Sokağa çıkmaktan korkmuyoruz” diye meydan okuyarak, devletin belirlediği gösteri ve yürüyüş alanının dışına çıkarak, "üniversite öğrencileri işin içine katılsın" diye İncivez’den başlayarak kent merkezine kadar yürüyüş yaptırdı!
Bir kere değil, defalarca yaptırdı!
Üniversite öğrenciler bu nedenle ifadeye çağrıldı!
Paşa paşa gidip ifade verdiler, çıktılar!
Aman Allah’ım!
Tahsin Erdem ifadeye çağrılmış!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz Zonguldak’ta!
Milletvekili Eylem Ertuğrul Zonguldak’ta!
Belediye başkanları, ilçe başkanları Zonguldak’ta!
Başkanın eşi bir kolunda!
İl Başkanı Devrim Dural diğer kolunda!
Adliyenin kapısına dayanmışlar!
İçeri alınmayınca, çirkeflik yapıyorlar!
Aslında yaptıkları şey, yargıyı etkileme girişimi!
Güvenlik görevlileri bu filme izin vermedi!
Soruşturmanın savcısı, Tahsin Erdem’in avukatına, “Gelsin ifadesini versin, gitsin” demiş!
Daha ne diyecek?
Gidip makamında mı ifade alacak?
Tam bir tiyatro!
Tam bir rezillik!
İğne deliği kadar sorunu!
Türkiye’nin sorunu gibi büyütüyorlar!
Ne yani?
Biz de bundan sonra ifadeye gidersek, adam toplayıp öyle mi gideceğiz?
"Halkın seçtiği Belediye Başkanı" diye devlete meydan okumak neyin nesi?
Eline mikrofonu alınca, “Sokağa çıkmaktan korkmuyoruz” diyen Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, Adliye’ye giderken korkudan arkasına bir ordu aldı!
Aynı Tahsin Erdem, Sosyete Pazarı İşletmecisi Ozan Varol, belediyeyi basıp sövünce korkudan yine kalabalık bir grupla Adliye’ye koşmuştu!
Zonguldak Belediyesi’ne gidemeyen Tahsin Erdem, korkudan "mafya" dediği Ozan Varol’un istediği pazaryerini kısa sürede tahsis etmişti!
Tahsin Erdem’in yürüttüğü üniversite öğrencisi çocuklar ifadeye giderken, yanlarında ne CHP vardı, ne Tahsin Erdem!
Ailelerinden uzakta, yanlarında kimse olmadan ifadeye gittiler!
Tahsin Erdem, yürüttüğü bu çocuklara sahip çıkmadı!
Zonguldak tarihinin en başarısız, en vizyonsuz, en çapsız Belediye Başkanı Tahsin Erdem, tüm bunları unutturmak istiyor!
Neyi unutturmak istiyor?
Seçimde bedava çalıştırdığı karı-kocayı belediyeye aldı, onu unutturmak istiyor!
Çocuklarının arkadaşlarını işe aldı, onu unutturmak istiyor!
Partililerin çocuklarını işe aldı, onu unutturmak istiyor!
Partinin eski-yeni gençlik kolları başkanlarını işe aldı, onu unutturmak istiyor!
Bir yılda belediyenin borcunu 400 milyondan fazla arttırdı, onu unutturmak istiyor!
Önümüzdeki günlerde sınavsız-mülakatsız yeni personel almak istiyor!
Onun altyapısını yapıyor!
Gündemi değiştiriyor!
Tahsin Erdem, bir yıldır yaptığı hizmetlerle değil, yapmadığı hizmetlerle ve yaptığı yanlış işlerle anılıyor!
Tahsin Erdem, şov yapmaktan, sosyal medya belediyeciliği yapmaktan halkın sorunlarını çözmeye sıra bulamıyor!
Karayolları, çevre yolu üzerinde üst geçit yapacak!
Belediye Meclisi’nden karar çıkmıyor!
Halk otobüslerini çalıştırmıyor!
Halkı fahiş fiyatlı minibüslere mahkum ediyor!
Suya başta olmak üzere belediye hizmetlerinin tümüne fahiş zam yapıyor!
Sonra 500 kişiye ucuz yemek vererek, halka şirin görünmeye çalışıyor!
Önseçimde kendisine destek veren partililerin çocuklarını işe alıyor, onların maaşlarını ödemek için otopark ücretlerine zam yapıyor!
Seçimde kendisine destek veren gazetecinin istediği kişileri işe alıyor!
Bir diğerine ticari rant sağlayacak meclis kararı çıkartıyor!
Anlayacağınız, Zonguldak Belediyesi yönetilmiyor!
İdare ediliyor!
Ve Zonguldak insanına yazık oluyor.

Yiğit muhtaç olmuş!

Bugün şarkı sözleriyle bir mesajı verelim...
Bakalım; kim, neyi, ne kadar anlayacak?
"Yiğidim aslanım kortta yatıyor
Toprağa karışmış kanı akıyor."
Sonra...
"Bahçelerde nergis açar, nergis gibi kokuyor,
Yarin kaşı keman çalar, gönlümü okuyor."
Ve...
“Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca,
Akar canan gözlerimden sel gibi..."
Şöyle bitirelim...
“Milletin sırtından doyan doyana, doyan doyana
Gönül bu oyuna nasıl dayana, nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?
Söylesem mi, söylemesem mi?"