Emekli Savcı Mehmet Demir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yaşanan gelişmeler üzerine şöyle bir paylaşım yapmış...
“Benim kanaatim şu ki...
İstanbul belediyelerindeki büyük yolsuzluk operasyonunun Özgür Özel dahil birçok yöneticiye ve İstanbul dışındaki bir çok belediyeye uzanacağını, CHP'liler ve Ekrem İmamoğlu çok net biliyor ve bunu önlemek ve olayları kamufle etmek, yargıyı itibarsızlaştırmak için;
Sürekli gençleri, öğrencileri ve marjinal grupları sokağa çağırıyor, sansasyonel boykotlar planlıyorlar.
Herkes biliyor ki, 560 milyar TL iç edilmişse; tek başına yenmemiştir!
O kadar paranın belediye içinde eritilmesi hayatın doğal akışına aykırıdır!
Ancak korkunun ecele faydası yoktur.
Çok yakında her şey açığa çıkar!
Muhalif milliyetçilere çağrım şudur...
Bu marjinal güruhun pisliklerine perde yapmalarına müsade etmeyin!
Yine iktidara muhalefetiniz devam etsin ama kamunun malının yenmesine alet olmayın, devlete zararınız dokunmasın!”
Devrek Belediyesi’nde de aynı durum söz konusu!
Orada da para tek başına yenmemiş!
Başkan var!
Başkan Yardımcısı var!
Mali Hizmetler Müdürü var!
İnsan Kaynakları Müdürü var!
Şirket personeli var!
Dışarıdan müteahhit var!
Parkeci var!
Mesela, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, şirket üzerinden işler yapmış!
Devrek’te Çetin Bozkurt, bir müteahhide yaptırdığı evi, annesinin üzerine yapmış!
Boyutu küçük olabilir!
Ama yöntem aynı!
Bakalım, bu işin sonu nereye varacak?
CHP’nin şaftı kaydı!
CHP’de son günlerde yaşanan gelişmeleri en güzel ifade eden kelime "şaftı kaydı" olur!
Şaftı kaymak "dengesini yitirmek, kontrolünü kaybetmek, fiziksel ve psikolojik olarak tutarsız olmak" şeklinde açıklanıyor!
CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ı eleştiriyor!
CHP’li Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, “Mustafa Çağlayan bile geldi, Devrim Dural bir kere gelmedi” diyor!
CHP’li Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Niye cumhurbaşkanı aday adayı oldun be Ekrem İmamoğlu?” diyor!
Sonra AK Parti Milletvekili Ahmet Çolakoğlu için, “Çaycuma’nın değerli evladı” diyor!
CHP’li Belediye Meclis Üyeleri, MHP’li Elvanpazarcık Belediye Başkanı Ümit Uzun’a karşı AK Parti ile ittifak yapıyor!
Zonguldak Belediye Meclisi CHP Grup toplantısı karışıyor!
CHP Grup Başkanvekili Atınç Kayınova, Adil Bahadır’ın tavrının demokratlıktan uzak, hoyrat bir kabadayı olduğunu belirterek, “Yaşananlar, Tahsin Erdem’e yönelik en yakınları tarafından yapılan bir darbedir. Adil Bahadır; gaza geldi, darbenin arka planında ise Osman Zaimoğlu var” diyor!
Adil Bahadır’ın arkasında; Şaban Yeten, Hürmet Kartal ve Kenan Ekiz’in olduğu söyleniyor!
Osman Zaimoğlu’nun arkasında, 22'nci Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın olduğu iddia ediliyor!
CHP’nin gerçekten şaftı kaydı!
Şaft kayınca, kırılınca ne olur?
Şaft tamiri mümkündür ancak şaftın durumu, tamir edilip-edilemeyeceğini etkileyen en önemli faktördür. Eğer aşırı şekilde aşınmış veya kırılmışsa, tamir yerine değişim gerekir. Ancak çoğu durumda onarım yerine değişimi tavsiye edilir.
Bakalım CHP, "şaft"ı tamir edebilecek mi?
Yoksa yeni bir "şaft" ile mi yola devam edecek?
Bekleyip, göreceğiz!
Tek tıkla kalkmıyor!
Pusula’nın daha çok okunması, daha etkin olması için arkadaşlarım dişini tırnağına takıyor.
Hiç mütevazi olmayacağım, hepsinden fazla çalışıyorum.
Hem işletmeyi yönetiyor hem muhasebeyi idare ediyor hem haber yapıyor hem köşe yazıyorum.
Bu kadar sıkıntının-stresin içinde, “Şu haberi kaldırabilir miyiz?” şeklinde telefonlar geliyor!
Biz istersek, tek tıkla o haberi kaldırabilirmişiz!
Başka siteler kaldırabiliyormuş!
Valla, eskiden tek tıkla kaldırabiliyorduk!
Ama artık tek tıkla kaldıramıyoruz!
Başka siteler kaldırabiliyorsa, onlara gidin!
Bizim haberler, tek tıkla kalkacak haberler değil!
Yaşımız 54 oldu...
Meslekte 35 yılı devirmek üzereyiz.
Kulağımın biri duymuyor.
Bir tek onun arkası kaldı!
Sizlerden anlayış bekliyoruz...
Lütfen ısrar etmeyin.
İzmir’in kavakları!
Muzaffer Sarısözen tarafından kaynak kişi Ekrem Güyer'den derlenip notaya alınan "İzmir’in Kavakları" isimli türküyü Tolga Çandar ne güzel söyler....
Sözleri şöyle:
“İzmir'in kavakları, dökülür yaprakları
Bize de derler Çakıcı yar fidan boylu
Yakarız konakları
Selvim senden uzun yok
Yaprağında düzüm yok
Gamalı da Zeybek vuruldu
Yar fidan boylum
Çakıcıya sözüm yok.”
İzmir’de neler olmuş öyle?
Konaklar mı yanmış?
Çek yaprakları mı dökülmüş?
Elektrik gerilimi mi yükselmiş?
Fazla mı olmuş, eksik mi kalmış?
Bekleyelim bakalım...
Keten...
Keten, hem lif hem de tohum (keten tohumu) elde etmek için yetiştirilen çok eski bir tarım bitkisidir. Tarih boyunca hem tekstil üretiminde hem de beslenme alanında kullanılmıştır. Keten bitkisi, mavi çiçekleri olan, yaklaşık bir metreye kadar uzayabilen bir bitkidir.
Bizim bahsettiğimiz keten de bir metreden biraz uzundur!
Baseni yere yakındır!
Kilosu ile birlikte karakterini kaybeden odunsu bir bitkidir!
Türkiye’de keten üretimi, Osmanlı dönemine kadar uzanır. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde, geçmişte keten liflerinden dokunan kumaşlar ev tekstilinde (çarşaf, örtü) ve giyside kullanılırdı.
Zonguldak’ta keten üretimiyle ilgili spesifik bir bilgi olmasa da, Karadeniz Bölgesi’nin genelinde keten, geçmişte köylüler tarafından küçük çaplı olarak yetiştirilip işlendi!
Ketenin günlük hayatımızdaki yeri ve Zonguldak’taki kullanım alanlarıyla ilgili ilerleyen günlerde detaylı bilgiler paylayacağız!
Dost yasağı...
Zonguldak’ta önemli bir siyasi figürle ilgili yayın yasağı aldım!
Öyle adli ve idari bir yasak değil!
"Dost" yasağı aldım!
Ya elimde öyle güzel bir yazı var ki...
O yazıyı yayınlamak için heyecandan ölüyorum.
Galiba biraz bekleyeceğim.
Ama merak etmeyin...
40 yıl sürmez!