Zonguldak’ta,
Ak Parti ile CHP arasında,
‘Ping pong’ siyaseti başladı.
Masa Zonguldak!
Bir ucunda AK Parti,
Bir ucunda CHP!
Baş döndürücü gündem içinde,
Sürekli basın açıklamaları yapılıyor.
Verilen mesajlar,
Saatlik unutuluyor.
Geçtiğimiz günlerde yazmıştım.
CHP kanadı,
AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın açıklamalarına,
Saatlik cevaplar veriyor.
Verilen cevaplar havada kalıyor.
Ve CHP kanadında bir panik havası olduğu izlenimi uyandırıyor.
İletişim biliminde,
Biz buna ‘İletişim kazası’ diyoruz.
Gürültülü mesaj yani!
Mustafa Çağlayan çok zeki!
İnanılmaz iletişim stratejisi uyguluyor.
Çağlayan’ın ne dediğini anlıyoruz.
Ama,
Devrim Dural o kadar gürültülü konuşuyor ki!
Bütün mesajlar iç içe geçiyor.
Bir es verse,
Anlayacağız.
Ama işte,
Mustafa Çağlayan’ın kuyruğuna takılıyorlar.
Zonguldak’ta,
Yerel siyasette,
Strateji geliştiren,
Hatta İletişim Stratejisi geliştiren,
Bir tek Mustafa Çağlayan’ı gördüm.
Mesele konuştuklarının haber olması değil.
Karşı tarafıda,
Kendisi konumlandırıyor.
İnanılmaz!
*    *    *    *    *    *    *    *    *
Şu özel günlere bayılıyorum.
Gazeteciler Günü oluyor.
Siyasetçiler,
Sövdüklerine,
Övgüler dizmeye başlıyor.
Bilmem ne günü oluyor.
Siyasetçiye prim veriyorlar sanki!
Öyle şen şakraklar!
Bugün baktım.
Polis Teşkilatının kuruluş yıldönümü.
WhatsApp gruplarına,
Sosyal medyaya baktım.
İnanır mısınız?
CHP’liler,
Polis Teşkilatının kuruluşunu,
Herkesten çok kutlamışlar.
Yahu,
Bu arkadaşlar,
Geçtiğimiz haftalarda,
Gençleri sokağa çağırıp,
Polise saldırtmadı mı?
Polise hakaret etmedi mi?
Üzerlerine asit atmadı mı?
Gözaltına alınanlar hakkında,
Hayasızca ‘Çıplak arama’ yapıyorlar demediler mi?
Polis teşkilatının kuruluşunu,
Herkesten çok onlar kutluyor.
Bu işe ne denir?
CHP’nin,
Emniyet ile ilişkisi,
Toksit bir ilişkiye döndü.
Bir kavgalı,
Bir sevdalı!
*    *    *    *    *    *    *    *    *    *
Biliyorsunuz,
Annesinin üzerine olan bahçeyi,
Hafriyat döküm alanı yapan biri var.
Tahsin Erdem,
Bu şahısa kıyak geçerek,
Bu araziyi resmileştirdi.
Bu adam kendi adına,
Akbil bile alamıyor.
Arazisi de annesinin üzerine zaten.
Son dönemde bakıyorum.
Genç bir iş adamına yüklenme peşinde.
Eski siyasetçi babası üzerinden.
Biraz araştırma yaptım.
Genç iş adamı hafriyat döküm işi alıyor.
Annesi adına hafriyat alanı olan şahıs,
Genç iş adamının iş aldığı yere kadar gidip takip ediyor.
Genç iş adamından hafriyatı kendi alanına,
Pardon,
Annesinin hafriyat alanına dökmesini istiyor.
Kabul görmeyince,
Babası üzerinden,
İş adamına şantaj yapıyor.
İşi kılıfına uydurursanız,
Ona sorarsanız ticaret diyecektir.
Ama,
Yumurta satan biri,
Ondan yumurta almadık diye,
Yumurtaları kafamıza atmakla tehdit ediyorsa,
Hatta yumurtanın nereden çıktığının anatomisini yapıyorsa,
Bu şantaja girer.
İşi öyle bir boyuta getirmiş ki annesinin minik hafriyatçısı!
Genç iş adamının hafriyatındaki şisti,
Nereye döküyor diye takip ettiriyormuş.
Şissssttttttt!
Kimseler duymasın!