Gün içinde,
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem,
Kanunsuz yürüyüş sebebiyle,
İfadeye çağrıldı.
Geçtiğimiz hafta ifadeye çağrılması gerektiğini yazmıştım.
Ben yürüyüş için değil,
Gençleri sokağa çağırdığı için hesap vermesi gerektiğini dile getirmiştim.
Gözaltına alınan gençler,
Tahsin Erdem'in çağrısı ile sokağa çıkmıştı.
Gençler kimsesiz kaldı.
Ama Tahsin Erdem Talk Show devam etti.
Öyle ya!
Show must go on!
Yani şov devam etmeli.
Halk Tv'ye bağlanan Tahsin Erdem,
Sanırsınız Silivri Cezaevine girdi.
Ne ucuz bir şov,
Ne basit bir edebiyat!
Öte yandan,
Geçtiğimiz hafta güle oynaya ifade verdiklerini belirten Bayan Erdem ile çocuklarının yüzü sirke satıyordu.
Ne kadar Erdemli bir aşk!
Hander Hanım kendisinin çağırılmasına ses etmedi.
Tahsin Erdem'in çağırılmasına inanılmaz bozuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Hanımefendi emine Erdoğan,
Recep Tayyip Erdoğan'ı Pınarhisar Cezaevine yollarken,
Bu kadar üzülmemiştir.
Öyle bir yüz ifadesi vardı.
Öyle ya,
Tahsin Erdem eleştirilemez.
Tahsin Erdem ifadeye çağırılamaz.
Tahsin Erdem Cezaevine giremez.
Tahsin Erdem halkı sokağa çağırır,
Devlet meydan okur,
Ama devlete hesap vermez.
Vermesi teklif dahi edilemez.
Hande Hanım Öyle düşünüyor.
Halbuki Osman Zaimoğlu'da ifadeye çağırılmıştı.
Garibime kimse sahip çıkmadı.
Hepten gölgede kaldı.
Ama sıra Devrim Dural'da,
Başkana kimse 'neden yürüdün?' Demiyor. 
Sanırım,
Onun da fikrine,
Bir başvurulur.
Tahsin Erdem'in çağırılmasında,
Dural'ın payı büyük.
Geçen hafta toplantıda Tahsin Erdem'i takdim ederken 'Turpun büyüğü Tahsin Erdem' demişti.
Vallahi haklıymış!
Turpun büyüğü Tahsin Erdem çıktı.
Neyse!
CHP hep birbirini yer bilirsiniz.
Bu tür olaylar sayesinde 
Bir araya gelebiliyorlar.
Devletimiz var olsun!
CHP'lileri bir araya getirebilen tek güç.
Ayrıca,
CHP'lilerden,
Alternatif ifade verme töreni de bekliyoruz.
Öyle devletin önünde resmi olarak ifade vermek,
Ne CHP'lileri ne bizleri keser!
***********
Bazen diyorum ki,
Doğum yerim Almanya olacağına,
Keşke Trabzon olsaydı.
Ne güzel olurdu.
Öyle olması halinde,
Kaçak ocağıma göz yumulabilirdi.
Kaçak binalarım görmezden gelinebilirdi.
Şehrin en güzel yerini bana tahsis ederlerdi.
Annemin bahçesini hafriyat alanına çevirir,
Ne Vali ne Belediye Başkanı bir şey derdi.
Bir de vergi dairesi.
Trabzon'da doğsaydım,
Pozitif ayrımcılık görür artı bir ile başlardım.
Bu kenti yağmalar,
Ölünce Trabzon'a gömülmeyi isterdim.
Keşke Trabzonlu olsaydım.
Yerlileri bir şekilde böl, parçala, yönet ile ayrıştırır,
En iyi Trabzonlu için 'Aho mu?' 'OS mu?' Tericihi yapmak durumunda kalırdım.
Neyse ki Trabzon'da doğmadım.