Türkiye metan gazını ekonomiye kazandırmak için kritik bir adım attı. Kömür madenlerinden elde edilebilecek metan gazı potansiyeli 230-470 milyar metreküp civarında ve ekonomiye önemli katkı sağlayacak metan gazının parasal karşılığı 50 milyar dolar olarak hesaplandı.

TPAO TEK YETKİLİ

TPAO, Bartın, Kastamonu ve Zonguldak'ta bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) imtiyaz sahalarında metan gazı işletme ruhsatı hakkına sahip olacak. Yeni Şafak'ın haberine göre, TPAO, metan gazı arama ve işletme çalışmaları sırasında sahada uygun gördüğü lokasyonlarda gerekli tüm operasyonları yapabilecek ve gaz çıkışını teşvik etmeye dönük olarak gerekli teçhizatı sahaya getirebilecek.

470 MİLYAR METREKÜP POTANSİYEL VAR

Atılan bu adımla birlikte maden ocaklarında açığa çıkan ve işçilerin güvenliği için atmosfere püskürtülen metan gazı değerlenecek. Türkiye'de yer altında yapılan arama ve sondajlardan alınan verilere göre kömür madenleri yeterli miktarda metan oluşturmaya elverişli. Ülkede bulunan kömür havzalarında yaklaşık 230-470 milyar metreküp düzeyinde bir potansiyel bulunuyor. Ekonomiye önemli katkı sağlayacak bu gazın parasal karşılığı ise yaklaşık 50 milyar dolar.

17 ŞEHİR ÖNE ÇIKIYOR

Sivas, Şırnak, Kahramanmaraş, Adana, Hatay, Konya, Bartın, Kastamonu, Zonguldak, Ankara, Eskişehir, İstanbul, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Manisa ve Muğla metan gazı potansiyeli olan iller arasında öne çıkıyor. Türkiye'nin özellikle denizlerinde önemli metan gazı potansiyeli bulunduğu biliniyor.

EVLERDE KULLANILABİLİR

Ayrıştırma işleminin ardından ortaya çıkan gaz, sanayi ve evsel tüketim başta olmak üzere gaz ocaklarında, elektrik üretiminde, fabrikalarda, biyogaz tesislerinde, motorların test aşamasında ve reaktör soğutucularında kullanılabiliyor.

2005'TEN BERİ ÇALIŞMA YAPILIYORDU

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da 2005 yılından bu yana kömür havzalarının bulunduğu alanlarda arama çalışması yürütüyordu. Türkiye için yeni bir alan olan metan gazı, doğal gaz ve karbonun olduğu her alanda bulunabiliyor. Metan gazının içerisinde sülfür ve oksijen yoğun değilse ayrıştırma işlemine tabi tutulmadan direkt sisteme dahil edilerek, kullanıma sunuluyor. Ancak ayrıştırılması gereken elementler varsa mutlaka bu işlemin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Editör: Gamze Taşdemir