İYİ Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen, kendisinin göreve geldikten sonra il teşkilatında toparlanma olduğunu ifade etti.
Yavuz Erkmen, il teşkilatının toparlanmaya başladığını belirterek şunları söyledi:
"Tabii, bildiğiniz üzere bir müddet İl Başkanlığı görevinden ayrılmıştım. Aralık ayı itibarıyla yeniden İl Başkanı olarak görevlendirildim. Amacımız, hem boş olan teşkilatları tamamlamak hem de il teşkilatını tamamlayarak sahalara inebilmek. Bu doğrultuda şu anda ilçelerdeki ilçe başkanlarımızın tespitlerini yapıp genel merkeze onaylanması için gönderdik. İl teşkilatını da inşallah önümüzdeki hafta sonuna kadar tamamlamış olacağız. Önümüzdeki hafta itibarıyla hem il teşkilatımız hem de ilçe teşkilatlarımız faal bir şekilde görev yapacak diye düşünüyorum.
Tabii sizin de bahsettiğiniz gibi bu süreçte partiden ayrılan, istifa eden bazı arkadaşlarımız oldu. Ancak memnuniyetle görüyoruz ki onların büyük bir kısmı şu anda yeniden geri dönüyor. Zaten biz, partiye kasıtlı bir zarar vermemiş, yüz kızartıcı bir suça karışmamış olan arkadaşlarımıza her zaman "Geri dönün" diyoruz. Çünkü İYİ Parti'nin Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olacağına inanıyoruz ve bu kapsamda arkadaşlarımızı davet ediyoruz. Bu çağrımıza uyan birçok arkadaşımızın aramıza katıldığını görmek bizi memnun ediyor."
"İŞÇİ VE İŞVEREN ANLAŞMAZLIĞI ÖNE SÜRÜLEREK ASGARİ ÜCRET ALELACELE AÇIKLANDI"
Asgari ücrete gelen zam ve emekliye yapılacak olan zamla ilgili görüşlerini belirten Yavuz Erkmen şunları söyledi:
"Asgari ücret ve emeklilik konularına gelince; açıklanan rakam, özellikle asgari ücretle geçinen hiç kimseyi memnun etmedi. Bu rakamdan memnun olan bir kişi dahi bulamazsınız. İşveren açısından baktığınızda, maliyetlerin yüksekliği nedeniyle "İşçi çıkarırız" gibi gerekçeler öne sürüyorlar. Ancak burada işçi ve işverenin karşı karşıya getirildiği bir durum söz konusu. Türk-İş'in istediği 29 bin TL gibi bir rakam vardı. İYİ Parti olarak biz, 28 bin TL talep ettik. Bunun altı ay sonra enflasyon oranında güncellenmesini savunduk.
Aslında devlet, işverenin üzerindeki vergi yükünü bir nebze hafifletseydi, çok daha yüksek bir rakam verilmesi mümkün olabilirdi. Ancak bu yapılmadı. İşçi ve işveren anlaşmazlığı öne sürülerek devlet, kendi bildiği rakamı alelacele açıkladı. Bu, kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Açıklanan ücretin, TÜİK'in bile belirlediği rakamın altında kalması, insanların mağduriyetini açıkça gösteriyor. Bu rakamın yeniden gözden geçirilmesi ve yukarı çekilmesi gerekiyor.
Aksi takdirde insanlar patlama noktasına geliyor. Yoksulluk, artık herkesin sıradan bir durumu kanıksadığı bir hale dönüşüyor ki bu çok tehlikeli bir gidişata yol açabilir. Emeklilere gelince, verilen zam oranı yine oldukça düşük. Enflasyon yüzde 17-18 olarak hesaplanıyor, ancak buna refah payı eklenmeden yapılan artışlar, asgari ücrette olduğu gibi emeklilerde de aynı sonuçlara neden oluyor. Bu durum, asgari ücretliler, memurlar ve emeklilerin gelirlerinin enflasyon karşısında erimesi anlamına geliyor."