Aslında konu uzun.
Yerel bir gazeteci olarak,
Global, ulusal ve yerel çapta,
Tespit ve izlenimlerimi aktaracağım.
Global çaptan başlayalım.
Ben İmamoğlu meselesinin,
ABD ve İngiltere çarpışması olduğunu düşünüyorum.
Şöyle ki;
Bu yaşanan olaylara,
En çok ses çıkartan,
Avrupa Birliği oldu.
Herkes bilir ki,
Avrupa’nın ağa babası İngiltere’dir.
Bu konuya ilişkin,
En orta yolcu açıklama ise ABD’den geldi.
Hatırlatmak isterim ki,
İmamoğlu ile ilgili en çok tartışılan mesele,
27 Ocak’ta İngiltere Büyükelçisi Dominick Chilcott ile balıkçıda buluşmasıydı.
Hatırlayınız o gün İstanbul kar altında kalmıştı.
İmamoğlu’nun İngilizci olduğu bilmeyen var mı?
Peki,
Diğer partilerden buna en çok ses çıkaranlar kim oldu?
Ahmet Davutoğlu pek de gündem yapacak bir açıklama yapmadı.
Ha keza Saadet Partisi de!
En dikkat çekeni,
Sermaye ile ilişkisi bilinen,
Ali Babacan oldu.
Babacan’ın da,
İngiliz yakınlığı bilinir.
Global ölçekte,
ABD ve İngiltere’nin ters düşmesine bakarsak,
Ki biliyorsunuz ABD NATO’yu fonlamayacağını da dile getirdi.
İki dünya devinin İmamoğlu bakışı bu.
ABD,
Türkiye’de bir karışıklık istemiyor.
Keza,
Çin’e dalacak çünkü.
Ortadoğu karışsın istemiyor.
Ha keza Suriye’de bizim bu kadar rahat iş yapmamızın sebebi bu.
Haliyle,
Rusya ile bir mesele istemiyor.
Savaşı bitirmek için mücadele etmelerinin sebebi bu!
Ama İngiltere bunların tam tersini istiyor.
Lordlar Kamarası ile Yankee’lerin,
İmamoğlu mücadelesi bundan.
Öte yandan,
Ulusal ölçeğe geldiğimizde,
Yine tespitlerimi paylaşmak isterim.
Şu günlerde yaşadıklarımız,
17/25 Aralık’ın benzeri bir mesele.
O dönemi hatırlayalım.
Görüntüler,
Ses kayıtları…
Şimdi benzer olay,
CHP’lilerin başına geldi.
Fakat o dönem,
CHP’liler,
Adli süreci beklemeden yaygara kopardılar.
‘Hırsız var’.
‘Hırsız Tayyip’ diye.
Cumhur İttifakı ortakları,
O dönemin CHP’sinin aksine  ne dedi?
AK Parti’de,
MHP’de,
‘Hırsız İmamoğlu’ demek yerine,
İtidal çağrısında bulundu.
Ve yargı sürecini izleyelim dedi.
Ben açıkça söylüyorum,
Şu süreçte,
İmamoğlu’na yöneltilen iddialar ile ilgili,
Ne Özgür Özel’in,
Ne CHP’’nin,
Ne de avukatların ‘Böyle bir şey yoktur. İşte kanıtları’ dediğini göremedim.
Yahu bu yalandır yoktur böyle bir şey diyeceklerine,
Adalet yürüyüşü,
Susma sustukça edebiyatı,
Saraçhane buluşmaları görüyorum.
Yahu kamuoyuna,
Net şekilde bir cevap versenize!
Net şekilde cevap verselerdi,
Ben de gider,
BKM’de İmamoğlu için oy atardım.
CHP ön seçim yapmadı.
Yine,
Kendilerine göre,
Alternatif bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaptı.
Çünkü üye olmayanlara bile oy kullandırıldı.
Ama ben size bir şey söyleyeyim.
İmamoğlu 560 Milyar Lirayı cebine koymamıştır.
Bütün Anaddolu şehirleri,
İBB’den fonlanıyordu.
Bakınız Zonguldak Halk Ekmek büfeleri mesela.
Tahsin Erdem demedi mi,
İBB’den ABB’den isteyeceğiz diye?
İmamoğlu bunca şehri nasıl fonlayacaktı?
Kendi cebine atmamıştır.
Çünkü öyle olmalı ki,
İktidar ensendeyken,
Bu kadara para ile uğraşmazsın.
İmamoğlu o kadar salak değil!
Öte yandan,
Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkan Zonguldak CHP’lileri,
Yanı başlarında,
Devrek Belediyesi Çetin Bozkurt’a sahip çıkmadı.
Devrek’te de yolsuzluk oldu.
Yahu,
Daha iktidar olamadan,
Ensenizde açığınızı kollayan,
22-23 yıllık iktidar varken,
Bu paraları çalanlar,
İktidar olunca,
Bizim ırzımıza geçermiş!
*    *    *    *    *    *    *    *    *    *
Tahsin Erdem’e,
İmamoğlu meselesinden,
Gün doğdu.
Şov yapmak için ama!
Bu arada,
First Ladymiz,
Yine gözümüze battı.
Sanırım yeni botoks yaptırmış.
Ya da yüzünde ödem var.
Bilmiyorum.
Tahsin Erdem,
Yetim kaldı.
Allah’tan,
Halk ekmek büfelerini,
İBB’den alabildi.
Şimdi isteyecek tek yer,
Mansur Yavaş kaldı.
Ama Tahsin Erdem,
Ülkücü diye,
Mansur Yavaş’a ‘Yanaşamıyor’.
Şimdi çıkmış,
Vatandaşı sokağa davet ediyor.
İllegalitenin önünü açıyor.
Asıl,
Zonguldak Belediyesi’ne kayyum atanmalı.
Gel gelelim,
Sokağa davet eden Tahsin Erdem,
Ozan Varol korkusundan,
Sokağa çıkamamıştı.
Makamına aylarca gidemedi.
BKM’yi makam olarak kullandı.
Bakmayın siz başkanımın kabadayı tavırlarına!
Sahte kabadayı kendisi.
*    *    *    *    *    *    *    *    *
CHP ön seçiminden bu yana,
Tahsin Erdem,
Mustafa Özdemir ile hareket etti.
Bir gazetecinin,
Olmaması gerektiği kadar siyasallaştı.
Ön seçim alındı.
Yerel seçim kazanıldı.
Ben ‘Mustafa Özdemir, Tahsin Erdem ile ne zaman kavga edecek’ diye merak etmiştim.
Aslında geciktiler bile.
Mustafa Ağabeyde gelişme var.
Önceki akşam yapılan İmamoğlu eyleminde,
Tahsin Erdem’in oğlu ile Mustafa Özdemir,
Sert bir tartışmaya girdiler.
Mustafa Ağabey,
Meşhur sosyal medyacı karı koca yüzünden,

Erdem’in oğluna laf söyledi.
Biz yazarken ama bize laf söylüyordu Mustafa Ağabeyler.
Mustafa Özdemir ile tartışmaya bile,
Tahsin Erdem’in çocukları girdi.
Babalarının çiftliği ya belediye.
Her yerde bunlar.
First Ladydimiz.
Tahsin Erdem,
Tahsin Erdem’in çocukları.
Zonguldak’ı,
Erdem hanedanı yönetiyor sanki!
Neyse!
Geçtiğimiz günlerde,
Sakinleştirici ilaç olan Prozac’ın,
Yerel versiyonunun,
Ali Rıza Tığ olduğunu söylemiştim.
Alirızac!
Mustafa Ağabeyin,
Alirızac dozunu zamanında alarak,
Tedavi olduğunu söylemiştim.
Yanlış demişim!
Mustafa Ağabey bu ara yine çok gergin.
Ben bir doz Alirızac öneriyorum.
Doktor belli.
Tedavi belli.