Hürriyetçi Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği çocuk istismarına karşı basın açıklaması yaptı. Çaycuma Hürriyetçi Eğitim-Sen Temsilcisi Bülent Özcan şunları söyledi: 'Son yıllarda ülkemiz çocuklarının cinsel ve fiziksel şiddete yoğun olarak maruz kalıyor olması ülkemiz açısından aşina olduğumuz bir konuya dönüşmüştür. Çocuklarımıza yapilan yapılanların yanı sıra bebek yaşta masum yavrularımıza son dönemde yapılanlar vahşet düzeyindeki davranışlar ise adeta bardağı taşıran son damla olmuştur.
Çocuklarımıza karşı işlenen cinsel ve fiziksel istismar suçlarının sadece kınama açıklamalarıyla geçiştirilemeyecek kadar önemli olduğu, münferit hadiseler gibi kabul edilerek toplumsal ve sosyolojik nedenlerini yok sayılması, sadece sonuca odaklanıp çağ dışı ceza teklifleriyle önlemeyecek kadar büyük bir toplumsal bir sorun olarak görülmektedir.
Zira ülkemizde çocuklara yönelik istismar vakaları son 10 yılda %700 artmıştır. Ülkemizin dört bir yanındaki adliyelerde her yıl on binlerce çocuğa yönelik cinsel istismar davaları görülmektedir. Sadece nicel rakamlar ve oranlar bile son dönemde gündemini yükselten bu sorunun ne kadar vahim boyutlarda ulaştığını ve yaygınlığının arttığını ortaya koymaktadır. Üstelik; çocuklarımıza karşı işlenen cinsel ve fiziksel istismar suçlarının sadece kayıtlara geçen rakamlarının haricinde gerçekte bundan çok daha büyük olduğu ise herkesin malumdur.
Bizler eğitimciler olarak toplumsal bir soruna dönüşmüş bu suç kategorisinin adli ve kriminal tedbirlerle ve çağdışı önerilerle ortadan kaldırılamayacağını çok iyi biliyoruz. Bu denli yaygınlaşan bu toplumsal sorunun çözümünde, bataklığının ortadan kaldırılmasının öneminin büyük olduğunu yoksa bu yaşananların son olmayacağının da maalesef farkındayız.
Öyleyse en kısa zamanda ve planlı olarak çocukların cinsel istismarını yaratan erkek egemen ve cinsiyetçi söylemlerin ortadan kaldırılması için çok yönlü ve yaygın bir eğitim programının uygulanması ve daha sonra bunun bir devlet politikası haline getirilmesi, bundan daha önemlisi bu durumu besleyen erkek egemen söylemlerin ve cinsiyetçi dilin yaşamın her alanında mahkûm edilmesi gerekmektedir.
Gerek Devlet yetkililerinin, gerek kanaat önderlerinin, gerekse eğitim camiasına bu konuda büyük görevler düşmektedir. Gün geçmiyor ki henüz bebek sayılacak yaşta olan ve cinsel bir kimliği dahi oluşmayan çocuklara yönelik bir söylem ile karşılaşmayalım. Son dönemlerde sıklıkla ülke gündemine geldiği üzere, çocuk yaştaki evliliklere gösterilen müsamaha, bebek yaştaki çocuklara cinsel kimlik yükleyen çeşitli gerici söylemler, bu söylemlerin cezasız bırakılışı ve hatta korunuyor oluşu ifade ettiğimiz bu bataklığın toplumsal nedenidir.
Ülkemizde her gün çeşitli şekillerde artışını gözlemlediğimiz ahlaki erozyonun sonucu olarak her cinayette, her taciz ve tecavüzde; Insana, doğaya, hayvana değer vermeyen, insani değerlere savaş açan bu zihniyetin dışa vurumuna tanık oluyoruz.
Akıl ve vicdan gibi insani değerlerin ayaklar altına alınarak yok edildiği, bilimin, eğitimin, sanatın itibarsızlaştırılarak, yaşamı sadece dürtülere indirgeyen bu zihniyet yok edilmedikçe de bu vahim olayların tanıkları olmaya devam edeceğiz.
Hürriyetçi Eğitim-Sen olarak sorumluluk makamında olanları uyarıyoruz. Bütün bu yaşananları hasta ruhlu bir kişilerin münferit olayları gibi görmemesini yada münferit kabul edilerek bu toplumsal sorunun çözümünün sadece kimyasal hadım gibi yöntemlerle bu sorunun çözülemeye çalışılması yaklaşımının sonuç vermeyeceğini belirtmek istiyoruz.
Yine Hürriyetçi Eğitim-Sen olarak bugün buradan Çaycuma öğretmen evinin önünden biz kez daha haykırıyoruz.
1-Anayasal güvence altında korunan çocuklara yönelik her türlü istismarın önüne geçilmesinin bir devlet politikası olarak benimsenmesi istiyoruz.
2-Bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının daha etkin olmasını,
çocukların üstün yararının temel alındığı yasal düzenlemelerin yapılmasını,
istismara zemin hazırlayan tüm aktörlerin ortadan kaldırılması için toplumsal
seferberlik ilan edilmesini istiyoruz.
3-Çocuklarımıza ve kadınlarımıza yönelik her türlü cinsiyetçi söylemin terk edilmesini, bu konuda her söylem ilgilisinin cezalandırılması, istismar davalarında istismarcı ile birlikte istismara zemin hazırlayan ve istismarı gizleyen kişilerinde yargılanmasını istiyoruz.
4-Yargılamalarda çocuğun beyanın esas alınmasını, verilecek cezalarda
indirim yapılmadan yargılamaların kısa sürede sonuçlanmasını istiyoruz.
5- 28. Dönem milletvekillerinin çalışmalarına başladığı ilk ay içerisinde TBMM inde bir araştırma komisyonu kurularak yapılacak yeni yasal düzenlemeler için alt yapı oluşturmasını istiyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha vahşice katledilen çocuklarımızın acısını bütün ülke gibi bizde paylaşıyor, çocuklara yönelik her türlü istismarın son bulmasını diliyoruz'.
Haber: Yeliz Alagöz