Zonguldaklı Gazeteci Cem Küçük,

2. Zonguldak Genel Ticaret Fuarı'nda Kariyer Günleri'nde,

Zonguldak medyası hakkında açıklama yaptı.

Cem Küçük’ün açıklaması şöyle, “Zonguldak’ta çıkan haberleri inceliyorum. Köşe yazarlarına bakıyorum herkes birbirleri hakkında yazıyor. Siyasi birisini önce kötüleyip sonra övüyorlar, bu durum gazetecilik ilkesi ile örtüşmüyor. Bir anda yön değiştiriyorsam satın alınmışım demektir. Ya para ya güç ya da sizi bir şey ile korkutmuşlardır. Zonguldak’ta yerel medyanın Türkiye çapında çok etkili olduğunu söyleyemem. Fuara gelmeyen iş adamları da birisinin temsilcisi oluyor. Ben öyle yazılar okuyorum ki gerçekle asla bağdaşmıyor. Bu küçük şehirde böyle yapanlar kendi çalıp kendi oynarlar. Zonguldak’ın genel medyasının iyi bir sınav verdiğini düşünmüyorum” dedi.

Bazı eleştiriler olabilir.

Anlaşılır.

Ancak Cem Küçük’ün açıklaması bana samimi gelmedi.

Gazetecilikten ziyade,

Nejdet Tıskaoğlu’nun danışmanlığını yapan Cem Küçük,

Aynı zamanda,

Tıskaoğlu’nun ayakkabı şirketinin ortaklarından.

Biz aslında gazeteci tanımlaması yaparken,

Geçimini ‘gazetecilikten’ sağlayanlara gazeteci diyoruz.

Cem Küçük’ün,

Tüccar bir tarafı da var.

Gazeteci Cem Küçük mü?

İş adamı Cem Küçük mü?

Danışman Cem Küçük mü?

Yere seçim sürecinde,

AK Partili kimliğini her yerde kullanmasına rağmen,

Zonguldak’ta AK Parti’yi hedef alan Cem Küçük değil miydi?

Ömer Selim Alan’ı ekranlarına taşıyan Cem Küçük değil miydi?

Cem Küçük’ün,

Yukarıda ki açıklaması aslında ne biliyor musunuz?

‘Kardeşim Nejdet Tıskaoğlu’nu yazmayın’ açıklamasıdır.

Zonguldak basınına,

Balans ayarı vermeye çalışıyor.

Zonguldak medyası dişli bir medya.

Bu doğru.

Bizim gazetecilerde,

Bungolowlarda konaklasalar,

Pamuk gibi olurlar.

Çiçek, böcek işler yazarlar.

Anlaşılan Cem Küçük,

Çıktığı kabuğu beğenmemiş.

Olsun!

Cem Küçük,

Zonguldak büyük…

* * * * * * * * *

Seçim atmosferinin,

Politik merkezlerinden biri,

İki dönemdir İkinci Makas mevki olmuştu.

Ve İkinci Makas mevkinde yaşayan vatandaşlar,

Bir şekilde,

Olayların başrolünde oldu.

Mesela,

Belediyenin önünde kendini yakma meselesi vardı.

Aynı muhitten bir vatandaştı.

Başkanlık devir tesliminde,

Ömer Selim Alan’a saldıranlar,

Yine aynı muhitten.

Belediye işçi alımı,

Yine büyük oranda aynı mahalleden.

Yani bu vatandaşlarımızı,

Birileri kolluyor gibi yaparak,

Aslında kullanıyor.

Bunu yapanın,

Kimin olduğunu,

Benden daha iyi biliyorsunuz.

Şimdi bu arkadaşları,

Kişisel koruma kalkanı gibi kullanmaya çalışan gazeteci,

Herkese söz vermiş.

İkinci Makas sözlerin tutulmasını bekliyor.

Ama bir ay oldu.

Ne gelen var ne giden.

Tahsin Başkan da seçim döneminde,

Su yolu ettiği ikinci makasa,

Seçimden sonra bir kere gitmedi.

İkinci Makas gergin.

Sözlerin tutulmasını bekliyor.

Öyle çöpe, süpürgeye sözler verilmemiş.

Bakalım hangi mevkilere sözler verilmiş.

Ve nasıl tutulacak?

İkinci Makas’ta ki vatandaşların umutlarıyla oynamayın.

Gelişmeleri takip edeceğiz.