Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde neler oluyor?
31 Mart  2024 yerel seçimlerinden sonra Kozlu'da bir takım sürtüşmeler, tehditler ve saldırılar gündemde!
Kozlu Belediye Başkanı değiştikten ve CHP'ye geçtikten sonra olaylar yaşandığı iddia ediliyor.
"Teksas" mı desek?
"Dallas" mı desek?
Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci'yi kim tehdit ediyor?
Kozlu'da yaşanan olayların sebebini Ali Bektaş'a bağlayanlar var.
Ali Bektaş, görev tesliminde Altuğ Dökmeci'nin yaptığı her işi destekleyeceğini söyledi.
Bu tür olaylara tenezzül edeceğini düşünmüyorum.
Ben, daha çok Altuğ Dökmeci'yi tehdit edenlerin...
Babası merhum Hüdai Dökmeci tarafından canı yananların...
Kazık yemişlerin...
Haksızlığa uğrayanların...
Olabileceğini düşünüyorum.
Bence bunların araştırılması gerekiyor.
Altuğ Dökmeci, geçtiğimiz günlerde halkın da katılımıyla düzenlediği basın toplantısında,
tehditlerden bahsetmişti.
Birkaç gün sonra belediyenin garajında bekleyen halk otobüslerine saldırılarak zarar verildi.
Başkan, burada da bir takım engellerden ve tehditlerden bahsetti.
Altuğ Dökmeci'nin garajda yaptığı açıklamanın bir kısmı şöyle:
"Bizim, sizlere hizmet etmemizin önüne geçmek isteyen bazı gruplar var. Bu gruplar, gördüğünüz üzere saldırı çalışmalarına devam ediyorlar. Biz, bunlardan yılmayacağız. Hatta bu grupların üstlerine gitmeye devam edeceğiz."
"Üstlerine gitmeye devam edeceğiz" dediğine göre, Başkan, bu grupları tanıyor!
Yanlış mı düşünüyorum?
Başkan, bu kişileri kamuoyuna açıklasın.
Hizmet etmesine kimler engel oluyor?
Açıklasın...
Kimler tehdit ediyor?
Açıklasın...
Eğer bu konuda cesursa, bu kişileri açıklayıp, kamuoyunun gücünü arkasına almalı.
Yoksa boş bir hikayeden sayılıp, arada kaynar gider!

Filyos'ta at koşturan 'A' ve 'T' kim?

Filyos Doğalgaz İşleme Tesisi'nde çalışan bir kişi, tesisle ilgili ciddi iddialarda bulundu.
Bu iddialarla ilgili, yerel ve ulusal gazetelerin e-mail adreslerine gönderilen mektup dikkat çekti.
İddialar oldukça çarpıcı...
Mektupta, isimlerinin baş harfleri "A" ve "T" olan kişilerden bahsediliyor.
Zonguldak bölgesinde yapılan milli bir projede, bu tür yolsuzluklara geçit verilmemeli.
Bu konunun dibine kadar araştırılması gerekiyor.
O iddialar şöyle:
"C Denizcilik, Filyos Limanı’nda çalışıyor. TP-OTC Lojistik ve Destek Hizmetleri Direktörü T ve C Denizcilik’ten A’nın işveren-yüklenici ilişkisinin dışında özel çıkar dostlukları vardır. Bu ilişki, limanda bir sürü haksız, usulsüz kazanç elde edilmesine sebep olmuştur. Bu sayede C firması, onlarca işi usulsüz, iş tanımına aykırı, sözleşmeye ters, eksik yapmakta ve bu şekilde teslim etmektedir. Hem de bu işleri olması gerekenden çok daha yüksek fiyatlara ve usulsüzce, firmamız TP-OTC’ye fatura kesmesine de müsaade ediliyor.
Örnek, TP-OTC’nin Filyos Limanı’nda 400 bin liraya yaptırdığı aynı işi, C firmasının 14 milyon lira gibi fahiş fiyatlara yapmasına müsaade edildi. C firmasının bugüne kadar yaptığı işler biraz incelenip soruşturulduğunda bunun gibi örnekler görülecektir.
- Bu işler, T’nin ve A’nın bilgisi, onayı ve yönlendirmesiyle yapılıyor. Bu durumu birçok çalışan da biliyor ama çalışanlar şikayet edecek bir yer bulamıyor. Çünkü T, Enerji Bakanının Özel Lalem Müdürünün yeğeni olduğunu belirtiyor. A ise, Genel Müdürün çok yakın arkadaşı ve tanıdığı olduğunu her yerde konuşuyor. Kendilerine kimsenin bir şey yapamayacağını, kendilerinin sınırsız yetkiye sahip olduğunu belirtiyorlar. Çalışanlara sürekli gözdağı veriyorlar.
Filyos Limanı’nda TPAO adına operasyonlardan sorumlu kişi olarak bilinen A, C firmasından. A ile G firması arasında da çok sıkı ilişkiler vardır. Bu ilişkiler sayesinde C ve G firmaları TP-OTC’ye fahiş fiyatlara işler ve kiralamalar yapıyor. Bunları limanda herkes biliyor, görüyor. A, T. ve A üçgeninde TP-OTC milyonlarca lira zarara uğratılıyor. Kendileri de haksız kazanç sağlıyor.
- TP-OTC’nin kontratı dahilinde sahada uygun birçok işçisi, personeli, iş makinesi varken, liman dışından farklı firmalara para kazandırmak ve onlardan komisyon almak için gereksiz kiralamalar uzun zamandır yapılmaktadır.
- CHP’nin bazı üst düzey yöneticilerine ait firmaların da Filyos Limanı’nda eksik işler yapması ve kollandığı konuşuluyor. Taşeron firmalarda olması gerekenden daha fazla personel çalıştırılarak, bu firmalara para aktarımı yapılmaktadır.
- Sırf 'maaş alsın' diye taşeron firmalar üzerinden birçok insan işe alınıyor. Buna rağmen sınavla, mülakatla görev yapan emektar güvenlik görevlileri 'tasarruf' adı altında işten çıkarılıyor. Torpille pozisyonlara getirilenler açıkça ortadadır.
Bazı TP-OTC çalışanlarının satın almada kendi düzenlerini kurduğu, kendi yakınlarına firmalar kurdurtup firmamıza ait bazı satın almaların sadece bu firmalar üzerinden yapıldığı birçok kişi tarafından biliniyor.
Artık bazı birimlerde torpilli çalışanların Trabzon bölgesinden olduğu açıkça tüm çalışanlarımız tarafından biliniyor. Ve bizler de ne kadar çok mücadele verirsek verelim, hep aynı yerde kalıyoruz. Bu çalışanlar faydadan çok zarar sağlıyor. "